Yasama, yürütme ve yargı, kuvvetler ayrılığını temsil etmektedir. Çünkü bu kuvvetler birbirini denetler mahiyette olmalıdır. Bu güçleri tek ele teslim etmek acaba ne sıkıntılar doğurabilir diye düşünüyorum da, sakıncalı gibi duruyor.

Bu ülke ve bu millet, tek adam sultası bir rejimin sürüklediği  felaket ve çöküşten, var olma savaşı yaparak kurtulmuş bir millettir. Yurdun hemen hemen her köşesinde Kurtuluş Savaşı vererek ve bağımsızlığı milyonlarca şehit vererek kazanmış, topyekün bir mücadeleden alnının akı ile çıkmış, bütün emperyalist güçlerin karşısında dimdik ayakta kalmıştır.

Ne var ki bu gün ülkeyi yönetenler geçmişi unutup, demokrasiden vazgeçip, cumhuriyeti ise elinin tersi ile itecek kadar gayri akli bir durumdadır. Bunun adı acziyettir ve boş vermişliktir. Bu ülke bu kadar kolay teslim olamaz.

Meclis maalesef varlık nedenini inkar eder noktaya gelmiş vaziyettedir. Hangi akıl ve hangi mantık ile koskoca ülkenin geleceğini bir kişinin eline teslim eder hale geldiler. Menfaat bu kadar mı baskın çıktı.

Milli irade diye diye çıkılan bu yolda, milli iradeyi bir kişinin eline teslim etmek hangi demokratik tahammülün gereğidir. Demokrasiye gelene kadar bu vatan için can verenler yakanıza yapışır ahirette.

Soruyorum size, ileriki günlerde veya yıllarda ülkeyi büyük bir teslimiyet içerisinde ellerine verdiğiniz kişi birden deliriverdi. Akıl almaz kararlar aldı. Ve bizi felakete götürüyor. Ne yapacaksınız da durduracaksınız. O kişiye kim dur diyecek.

Zavallı Dedelerimiz, gelin de görün. Nasıl yokluklarla kurtardığınız bu ülkeyi, varlık içinde ki torunlarınız nasıl felakete atıyor. Demokrasi insan fıtratına ve İslama en uygun ve n akışan rejimdir. Suudi Arabistan olmaya mı özeniyorsunuz. Yazık ediyorsunuz bu ülkeye. Umarım siz haklı çıkarsınız.