Memleketin geldiği durumu düşündükçe ve sosyal medyaya atılan karşılıklı sataşma paylaşımlarını gördükçe inanın bütün umutlarımı yitiriyorum hayata dair. Herkes birbirini karalama ve küçük düşürmenin peşinde. Öyle de bir durum var ki üzüntümüzü ve acılarımızı paylaşmak varken, kavgayı sataşmayı ve atışmayı yeğliyoruz. Uzun zamandır kimseyle kavgaya girmiyorum, çünkü kalp kırmaktan imtina ediyorum.
Ne söylesek boş. Boş yere birilerini kırıyoruz, dostları üzüyoruz. Değiştiremeyeceğimiz olaylar için kimseyle dalaşmanın da bir mantığı yok. Acılarımız büyük, yolumuz çileli. Günler geçtikçe yaralarımız kabuk bağlamaz oldu. Hatta daha da derinleşir oldu. Ülke olarak, millet olarak cinnet durumuna geldik. Gün geçmiyor ki çocuklarımız ölmesin.
Vicdanlar kararmış, kalpler nasırlaşmış. Ne sesimizi duyan var, ne acılarımızı gören var. Laf laf laf hep duyduğumuz. Hep aynı teranelerle avunuyoruz. Korkar olduk gelecekten. Umut bitti bitiyor geleceğe dair. Sosyal patlamalara gebe sanki yarınlar.
Yazık oluyor bu ülkeye. Bu milletin ödediği bedel yetmedimi. Hayvanların kurban edilmesini tartışan bir ülke iken, insanları, hatta gencecik çocukları kurban veriyoruz. Daha iyiye gideceğini umduğumuz huzur ve refahtan eser kalmadı. Bu milletin genleriyle oynanıyor resmen. İnsanlar mutsuz, insanlar kindar oldu.
Kayseri de yapılan bombalı saldırıdan sonra sosyal medya üzerinden öyle çığırtkanlıklar yapılmakta ki, millet birbirini intikam ve öldürmeye kışkırtıyor. Yakındır önlem alınmazsa Türk ile Kürdü birbirine düşürürler bu melunlar.
Ya bu terörü bitirin, ya da gereğini yapın. Ey bu ülkeyi yönetenler, artık ölüm istemiyoruz. Şehadeti bile midemiz kaldırmıyor artık. Lütfen görün, duyun ve hissedin. İnsanlar yakında birbirini kıracak. Lütfen lütfen lütfen.....
İDAM SESLERİ
Değerli arkadaşlar. Sosyal medyada çok yoğun bir şekilde İDAM çığıtkanlığı yapılıyor. Ben de canı gönülden isterim ki, vatan hainleri, sapıklar, tecavüzcüler, katiller ve devleti soyanlar idam edilsin. Fakat Türkiyenin imzaladığı anlaşmalar gereği idamın geri getirilmesi mümkün değil. Bunun aksini söylemek, takiyye yapmak ve yalan söylemektir.
Diyeceksiniz ki bozarız anlaşmaları. Bozamayız çünkü o zaman lehimize olan bir sürü anlaşma da güme gider. Sonra da gider özür dileriz, biz ettik siz etmeyin diye. Devleti yönetenler lütfen akıllarını başlarına alsınlar. İdamın getirilemeyeceği aşikarken milleti kandırıpta olmayacak hayallere saptırmasınlar.
Millet olarak ülke olarak aklıbaşında davranışlar sergilemeliyiz. Zaten insanımızın genlerinde bariz bir hırçınlık mevcut. Yangına körükle gitmeninde bir anlamı yok. Sevgi ve saygılarımla
YAKTI DA GİTTİ
Bir nazar eyledi yıldız misali
Öyle derin derin baktı da gitti
Kara gözlerinde şimşekler çakıp
İçimde ateşler yaktı da gitti
Bir bakışı vardı sır saklar gibi
Bakmaya çekindim korkaklar gibi
Yatağından taşan ırmaklar gibi
Gönlünden gönlüme aktı da gitti
Öyle bir melek ki yok hiç emsali
Duruşu, bakışı gurur timsali
Darağacında bir mahkum misali
Boynuma bir urgan taktı da gitti
Anlayıp ses verse suskun çağrıma
Onsuz geçen her gün gider ağrıma
Ezelden yaralı, yanık bağrıma
Aşkın hançerini çaktı da gitti
Arslan Güdek 14.12.2016
GÖZLERİN
Sen hüzün çiçeğim gönül dalımda
Gözlerimden ürker, kaçar gözlerin
Rengarenk bir sevda şahdamarımda
Her çiçekten fallar açar gözlerin
İdama mahkumum, canın canımda
Layığını bulur göçer gözlerin
Cehennem misali kor kor olunca
Bedenim kül olur yakar gözlerin
Rüyama şen şakrak giriverir de
Bir anda hüzünle bakar gözlerin
İstese bir ömür kölesi eder
Boynuma bir zincir takar gözlerin
Susuz çöle düştüm, pınar misali
Bir ömür gönlüme akar gözlerin
Ruhumda fırtına koparır bazen
Patlayıp şimşekler çakar gözlerin
Elinde bin parça olsa da kalbim
Liğme liğme eder naçar gözlerin
Arslan Güdek 14.02.2015