Tarımı etkileyen faktörleri bir bir sıralayan Sarıkahraman, "Tarım, Devlet Politikası Haline Getirilmeli…" diyerek, devletin tarım için verdiği desteklerin yeterli olmadığını söyleyip, "tarımda  bölgesel değil, ülkesel olarak reforma ihtiyacımız var" dedi.  İkiye ayırdığımız röportajımızın bu haftaki bölümünde tarım ve devlet politikası konusunuyayınlayacağız. 

Başkan Sarıkahram ile yaptığımız söyleşimizde ana başlıkları şöyle topladık.

Yağan Kar Fındık Oluşumunu Etkiledi Mi?

"Önümüzdeki 50 Gün önemli.."

"Önümüzdeki 50 gün çok önemli. Çünkü eksileri ve sıfır dereceleri atlattık. Fındık şu an zarar görmüş değil ki, o yönde ihbar da almadık. Tabi fındık yalancı baharın ardından yaşadığı kıştan dolayı biraz zarar görecek ama bu kayda değer bir zarar olmayacak. 
Fındıklar filizlenmeye başladı, kendini salmaya başladı ve bundan sonrası için yanma kıvamına geldi. Bundan sonraki iklim çok önemli. Çünkü, ben Haziran ayının başında bile kar yağdığını biliyorum. Haziran’da yağan kar çok zarar vermez fındığa ama, Nisan ve Mayıs ayında yağacak olan kar fındığa çok zarar verir. Artık iklimler şaşırdı. Ne yaşanacağını bilemiyoruz tabi…
Bu belirsiz iklime karşı önlem almamız gerekiyor. Ben, bölgelerin iklime uyarlanmasını değil, iklimi eski haline getirmemiz gerektiğini düşünüyorum."

" Kıl Payı Fındık Kurtardı Ama Tehlike Geçmiş Değil "

"2021 sezonuna giriyoruz. Görüntü, güzel bir ürün alacağımız yönünde.. Mükemmel bir ürün görüntüsü var. Ama, şu da var. Önümüzde 50 gün gibi tehlikeli bir dönem var. Bu soğukta fındık açmış olsaydı bir tane fındık olmazdı. Kıl payı fındık kurtardı ama tehlike geçmiş değil… önümüzdeki günlerde yaprak açar ve  1lira, 2,5 lira boyutuna gelir dediğimiz boyuta gelip eksi  derecelerde soğuk olursa  yanar bu fındık. 

"Tarım, Devlet Politikası Haline Getirilmeli…"

Adalet, eğitim, ekonomi reformlarından bahsediyoruz. Bence, tarım reformu da yapmamız lazım. Tarım, devlet politikası haline getirilmeli… Yani tarım, bir bakanın iki dudağı arasında olmamalı… Tarıma kimse dil uzatamamalı… Çünkü, tarım, olmazsa olmazımız. Geleceğimiz her şeyimiz… Çuvalla paranız olup, fırında alacak ekmek veya un bulamayınca ne kıymeti var? O yüzden tarımda  bölgesel değil, ülkesel olarak reforma ihtiyacımız var diye düşünüyorum. 

"Üretici Rekabet Edemiyor!"

Çarşamba ovası Türkiye’nin önemli yedi ovasından birisi… Biz buraları köreltiyoruz. Türkiye’de çapraz denetim şekliyle zaman zaman geziyoruz … Ben Nevşehir ziyaretimde Başkan arkadaşımla yaptığım görüşmede artık üretim yapmadıklarını söylediler. Oysaki  oralar mercimek, nohut  ve buğday yatakları. Neden üretmediklerini sorduğumda ise, "neden üretelim ki?" dedi.
"Ben ürünü 5 liraya mal ediyorum ve 6 liraya satıyorum diyor (rakamlar örnek). Ben kaliteli ürünü 5 tl ye satmaya zorlanırken, karşımdaki 2 liraya satıyor. Ben bununla nasıl rekabet edeyim" diyor. 
Biz, tarımda gümrüğü sıfırladık. Dolayısıyla, buradaki üretici zor duruma giriyor. Tarım bakanlığımız ve hükümeti teşkil eden kabine bunu takip ediyordur diye düşünüyoruz, Sayın Cumhurbaşkanımız bunları düşünüyordur diye düşünmek istiyoruz en azından… 

"Kendimizi Bakabilecek Kapasiteye Sahip Bir Ülkeyiz"

Gübrede 4 liralık destek 8 liraya çıkarıldı. Her tür gübre hemen hemen %100 zamlandı. Bundan memnun olduğumu söyleyebilirim. Yeter mi derseniz, yetmez!... Biz daha farklı şeyler istiyoruz. Mesela; çiftçi koşulsuz desteklenmeli. Sütte, kırmızı et, beyaz et üretiminde desteklenmeli.. İnanın biz, dünyanın hiçbir ülkesinden ithal ürün almadan ülkemize kendi içimizde bakabilecek kapasiteye sahip bir ülkeyiz. Kendi nüfusumuz yanında, 6 milyon sığınmacı ve binlerce turisti besliyoruz.

Üretici, Üretimden Neden Vazgeçti? 

Masraflar kurtarmıyor. Son zamanlarda fındık konusunda speküle haberler dolaşmaya başladı. Bir yetkili ağabeyimiz, Karadeniz ihracatçılar birliğini temsilen çiçek sayımının fındıkta yanıltıcı olabileceğini söylemişti. Aynı kişi, bir hafta sonra yaptığı başka bir açıklamada, “Bizim yaptığımız çiçek sayımları %99 yerine gelir ve çuvala girer. “ gibi sözler sarf ediyorlar. Bunlara gerek yok. 
Geçen sene bir maliyet çalışması yaptık. Ve en iyi niyetle yaptığımız  maliyet çalışmasında 19 liranın altına düşüremedik. Burada kişinin alın terini bile koymadık.  Vatandaş fındığını kendisi toplarken, kendi iş gücünü emeğini ortaya koymuyor mu? 

"Geçen Sene Bakanımızı Yanılttılar"

Gerçek rekolte tahmini çotanak tahminiyle olur. Her kurumun içinde olduğu bir tespitle yapılıyor rekolte. Geçen sene Bakanımızı yanılttılar. Biz o yüzden geçen sene sinir katsayılarımız yükseldi yoksa, biz ortak yapıyoruz bu çalışmaları ve bunun açıklamasını da tarım bakanlığının yapması lazım. Hiç beklemeye gerek yok. Bizim içinde bulunduğumuz bir oluşumdur. Ama, rekoltenin ne olduğunu bildiğimiz illerde afaki rakamlar açıklanınca olmuyor. Karadeniz’de bu konuda bir sapma olmuyor. Fakat, batıya gittikçe durum biraz değişiyor.
Bizim üstümüz bayrak, altımız toprak ortası teferruat. Kıblemiz hep aynı…Bir bayrağın altındayız. Yalana dolana, speküle haberlere hiç  gerek yok. Az kazanalım, beraber kazanalım. Ama ulus olalım." şeklinde konuştu.

Röportaj / Meral KORKMAZ