Ulaştırma Bakanlığına dönük hazırladığı soru önergesinde İstanbul depremi sonrası çöken iletişim sistemini gündeme getiren Adıgüzel, depremin büyük değil sadece orta büyüklükte bir deprem olduğunu ancak buna rağmen mobil ve sabit telefon hatlarının çöktüğünü, bank ATM’lerinin ve POS cihazlarının çalışmadığını belirtti. Adıgüzel Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’a şu soruları yöneltti:

1.   Mobil operatörlerde yaşanan bu krizin teknik nedenleri nelerdir?

2.   Bir afet anında en çok ihtiyaç duyulan iletişimin sağlanamaması, üstelik bu durumun büyük bir afette değil orta büyüklükte bir depremde söz konusu olması bağlamında, bu hizmetleri veren firmalar altyapılarını şartnamelere uygun bir şekilde yenilemekte midir?

3.   Bakanlık olarak bugüne kadar yeterli denetimler yapılmış mıdır? Yapıldı ise hangi firmaların altyapıları yetersizdir? Bu olumsuz tablodan Bakanlık olarak sorumluluğunuz nedir? Denetimler yapılmadı ise niçin yapılmamıştır?

4.  Şahsınız dâhil pek çok devlet yetkilisinin gece geç saatlere kadar sahada ve Türk Telekom’da bulunarak olaya müdahale ettiğiniz ve çözmeye çalıştığınız doğru mudur? Şayet doğru ise bu denetim ve müdahaleleri niçin afetten önce, zamanında gerçekleştirmediniz? Ulaştırma ve Altyapı konularında politikalar belirlemesi gereken Bakanlık niçin afet anında krize girmiştir?

5.  Kamusal hizmet veren mobil iletişim firmalarında orta büyüklükte yaşanan bu tür bir kriz, olası büyük bir depremde nasıl sorunlara yol açacaktır? Bakanlık olarak afet anlarında gerçekleştirilecek afet acil durum planınız var mıdır? Varsa bu planı sivil toplum örgütleri ve uzmanlarla paylaşmayı düşünüyor musunuz?

6.  Kamu personellerinin büyük kısmının Türk Telekom abonesi olduğunu düşündüğümüzde, yaşanan krizin daha büyük bir afet anında nelere mal olacağını hesap ettiniz mi? Polis, itfaiye eri, sağlık personeli gibi pek çok kamu personelinin telefonlarının çalışmadığı bir afet anının yaşanmaması için bugünden itibaren Bakanlık olarak nasıl bir çözüm üretmeyi düşünüyorsunuz?