Korkmaz “Kamuoyunun hatırlayacağı üzere Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, bir konuşmasında bin tane imza da toplasanız 15. Sulh Mahkemesi’nin kapısı orada” diye bize mahkeme kapısını göstermişti. Tabi bu Milliyetçi Hareket Partisi ve Türk siyaseti adına çok hoş olmayan bir davranış olarak tarihe geçti.” diyerek Bahçelinin sözlerine tepki gösterdi.

“YARGITAY KARARI ONAMIŞ VE TÜZÜK KURULTAYININ ÖNÜNDE BİR ENGEL KALMAMIŞTIR”

Eski Başkan Korkmaz, “Değişim talepleri doğrultusunda o günden bu güne gerçekleşen hadiselerde Milliyetçi Hareket Partisi’nin delegeleri yeterinden fazla imza verdiği halde tüzük kurultayını toplamamakta ısrar eden genel merkezimiz maalesef mahkeme kapısını adres göstermişti.

Delegelerimizde yasaların vermiş olduğu hakkı kullanmak adına 15. Sulh Mahkemesine başvurarak Olağanüstü Tüzük Kurultayımızın yapılması yönünde taleplerini dile getirdiler. Çünkü bizim olağanüstü kurultayımızda Genel Başkanlık seçimi yapılamıyordu. Tüzükte değiştirilmesi gereken maddede olağanüstü kurultaylarda genel başkanlık seçimleri yapılamaz maddesinin değiştirilmesi gerekiyordu.

Bununla alakalı 15. Sulh Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararda kamuoyunun da bildiği üzere mahkeme delegeleri haklı bularak tüzük kurultayının yapılması yönünde 3 kişilik bir çağrı heyeti görevlendirilerek karar vermiştir. Fakat bizim delegelerimizi mahkemeye yönlendiren irade, mahkemenin verdiği kararı da yok sayarak bir üst mahkemeye yani Yargıtay’a başvurmuştur. Bu da yetmemiştir. Gemerek olsun bazı icra mahkemeleri olsun fason kararlar çıkarttırmışlardır. Fakat Yargıtay kararı onamış ve tüzük kurultayının önünde bir engel kalmamıştır.

“FATSA GİBİ KAPISINA KİLİT VURULAN TEŞKİLATLARIMIZ ADINA ÇOK ÜZÜCÜ BİR DURUM”

Yine genel merkezimiz Yargıtay’ın kararı açıklandığı gün çıkıp, 10 Temmuz’u işaret ederek kurultayın yapılacağını açıklamışlardır. Yapılacak olan 19 Haziran kurultayı korsan kurultay olarak değerlendirmişlerdir. Tabi bu tamamen kamuoyunu yanlış yönlendirme girişimlerinden bir tanesiydi.

Çünkü sık sık yapıyorlar. Sebep şudur; siz zaten biz bu işin muhatabı değiliz dediniz genel merkez olarak. Bu işin muhatabını mahkeme olarak gösterdiniz. Hukuk’un vermiş olduğu kararda da yetki çağrı heyetine verildi. Sizin bu kurultayı yapmayla alakalı yetkiniz zaten ortadan kalkmış oldu. Tabi bu ilerleyen süreçte genel merkez bazı yetkilerini kullandı. Hatırlasanız destek veren tüzük kurultayı olsun, MHP yenilensin, MHP’de bir kurultay olsun da kim gelirse başımızın tacı olsun diyenler maalesef biz de Ünye İlçe Teşkilatı dahil olmak üzere görevden el çektirilerek bazı teşkilatların kapısına kilit vurulmuştur. Halen Fatsa ilçe teşkilatımız kapalı, hiçbir atama yapılmadan MHP Genel Merkezi yetkilerini maalesef görevden alma ve kapatma yönünde kullanmıştır.

“MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ DELEGELERİ, ÜLKÜCÜLERİN NELER YAPABİLECEĞİNİ GÖSTERMİŞ OLDU”

Geldiğimiz noktada 19 Haziran Pazar gününü değerlendirirsek, Milliyetçi Hareket Partisi delegesi ve partililer, Türk siyasi tarihinde görülmemiş bir demokrasi örneği göstererek, genel merkeze rağmen ülkücülerin neler yapabileceğini göstermiş oldu. Yani oradaki insanların hepsi inanmış insanlardı.

Oradaki insanlar koltukla makamla alakalı kaygısı olan insanlar değildi. Çünkü kaygısı olsa herkes oturduğu makamı terk ederek bu yola girmezdi. Burada inanmışlığın vermiş olduğu bir güç, orada bir umut vardı. Milliyetçi Hareket Partisi’nin iktidarı ile bu milleti tanıştırmanın gerekliliğine inanan insanlar vardı. Böyle olunca Milliyetçi Hareket Partisi’nin o günkü kongresi müthiş bir katılımla ve müthiş bir heyecanla gerçekleşti.

“BEKLENENDEN ÇOK FAZLA KATILIM OLDU”

Büyük Anadolu Otelinde yapılması, adayların oraya karar vermiş olması hasabiyle gerçekleşti. Kurultayın yapılacağı salona ulaşmak için ülküdaşlarımız, polisin yolları kapatması sebebiyle, 5 Km’ye yakın yol yürüyerek ulaştılar. Delegelerin olduğu salon 2 bin kişilik bir salondu. Beklenenden çok fazla katılım olduğu görülünce, ülküdaşlarımız 7 bin kişilik otelin spor salonuna alınarak, dev ekran aracılığıyla tüzük kurultayımızın seyredilmesi sağlanmış oldu. Aynı yoğunlukta ülküdaşımızda salon dışında tüzük kurultayımızı takip ederek kurultayımızın coşkuyla geçmesine vesile oldu. Çağrı heyetimizin de açıklama yaptığı üzere, Kongre başlangıcında bazı aksaklıklar da yaşandı. Çünkü orada Ülkücü iradeyi temsil eden, 800’ün üstünde delegemiz vardı. O akşam 2 otelde 760 delege konakladı, ertesi gün gelenler hariç. Noterin geç gelmesi, kartların geç dağıtılması, sistem arızası, delegelerimizin bazılarının imza atamamasına sebep oldu, geri dönen oldu. Sayısal çoğunluğa çok takılmamak gerekiyor. Ordu ilimizden de kurultayda 10 delegenin 6’sının hazır bulunması Türkiye’de olduğu gibi, Ordu’da da değişim arzusunu gösterdi.

“NEDEN AKP İKTİDARI HÜKÜMETİ BU KADAR MESAİ HARCIYOR?”

Sonuç itibari ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin genel merkezi bu kurultaya zaten korsan kurultay diyordu. Niye sayılarla oynuyorsunuz sayın genel merkez yetkilileri. O gün 495 diye açıklama yaptınız. Genel merkez taraftarı arkadaşlar bu kurultayın geçersiz olduğu ile alakalı yayınlar yaparken öyle olmayacak işlere imza atıyorlar ki ne kadar havuz medyası dediğimiz AKP hükümetinin ve Cumhurbaşkanını destekleyen medya kuruluşu varsa bunların yaptığı yayınlarını sayfalarına taşıyorlar. Bunu yapanlar benim Milliyetçi Hareket Partili ve ülkücü kardeşim. Ben burada sormak istiyorum. Bu kardeşlerimiz maalesef adayları şucu bucu diye kategorize etmeye çalışırlarken kendilerinin Akit dahil olmak üzere bazı çoğunluğu AKP iktidarının havuz medyası tabir edilen medyanın paylaşımlarını paylaşarak hangi tarafta olduklarını sanıyorlar? Neden AKP iktidarı hükümeti ve AKP medyası Milliyetçi Hareket Partisi’nin yapılan kurultayının geçersiz olmasıyla alakalı bu kadar mesai harcıyor? Bunu düşünmelerini istiyoruz.

“DEĞİŞİMİN GÜCÜYLE, MHP’NİN İKTİDARIYLA TÜRK MİLLETİNİ TANIŞTIRMIŞ OLACAĞIZ”

Bu süreçte şu görüldü o günde alınan karar 10 Temmuz 2016 tarihinde 7. Olağanüstü genel kurultayımızın yapılması kararı alındı. 10 Temmuz tarihi genel merkezimiz için de bir samimiyet testi gibi düşünmemiz gerekiyor. Evet, genel merkez samimiyse 10 Temmuz’da biz Arena’da kongre salonunda olacağız. 19 Haziran’da nasıl oyunu bozmak için orada olduysak, 19 Temmuz’da da oyunu bozmak için yine o salonda olacağız. Salondan genel başkan olarak ve genel merkez yöneticisi olarak kim çıkarsa çıksın, Milliyetçi Hareket Partisi’nin neferleri olarak Milliyetçi Hareket Partisi’ne gönül vermiş insanlar olarak yine biz davamızın, genel başkanımızın yanında saf tutacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. İnşallah 10 Temmuz günü Milliyetçi Hareket Partisi mensuplarına, ülkücü harekete yakışır bir olgunlukla Türk milletine fayda getirecek bir kadroyla tamamlanıp yolumuza devam edeceğiz ve ilk seçimlerde değişimin gücüyle Milliyetçi Hareket Partisi’nin iktidarıyla Türk milletini tanıştırmış olacağız.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.