Sarıkahraman konuşmasının devamında; 
"Bilumum fidanlar yaprağını döktükten sonra sökülür ve dikilir. Meyve dikimi, özellikle de fındık dikimi 11. Aydan sonra fındık dikilir ve bir yıl önce dikmiş gibi olursunuz. Dolayısı ile meyveler de insanlar gibidir. Onlarında suya ve besine ihtiyaçları olduğu zamanlar var. 

Örneğin dinlenme mevsimleri var, kök hücrelerinin suya ihtiyaç duyduğu zamanları var. Bunlarla birlikte yılbaşından önce meyveler ve fidanlar sökülüp-dikilmeye başlarlar. Bu durum fidanın baharda yaprak ve çiçek açması durumuna kadar dikilebilir. Ama siz meyveyi çiçek açtıktan sonra geç zamanda da dikebilirsiniz ama, o fidanın tutmama ve kuruma riski daha yüksek oluyor. Esas meyveler 12. Aydan itibaren dikilen meyvelerdir.

Ünye Kent Konseyinin tavsiyesi ile odamızda yöresel meyvelerimizin üretimine ve satışına başlamış bulunuyoruz. İnsanlar tarafından unutulmaya yüz tutmuş, tamamen yerel olan meyvelerimizi araştırdık ve üretimine başladık. Bu meyvelerimiz, kavak elma, karpuz elma, sınap elma, Atina armudu, Batum şekeri armudu, töngel ve buna benzer bir çok meyvemizin çalışmasını yaptık. Buradan bize bu meyvelerimizi hatırlatan Kent Konseyi Başkan Vekilimize de teşekkür etmek istiyorum. Onlarla birlikte ortaklaşa çok güzel çalışmalar yaptık. 
Ziraat Odamıza tabela asarak satışlara başlayacağız. Bu yıl yerli beyaz üzümümüzü yaptık. Al dut dediğimiz mor dut çalışması yaptık. Yerli hırtarış üzümümüzü de önümüzdeki yıllarda onları da devam ettireceğiz. Hava şartları düzeldiği anda çalışma yaptığımız yöresel meyvelerimizi pazara indireceğiz. Yöreye uygun meyve ve fidanları da getirdik. Örneğin kiraz, armut, elma ve mandalina çeşitleri getirdik. Kivilerimiz var fakat biz kivi fidanlarını da kendimiz üretmeyi düşünüyoruz." dedi.