Ünye’nin sevilen doktorlarından Dr. Osman Nuri Işık, “Her aradığımda ve arandığımda rahatça konuştuğum ve konuşma imkanı bulduğum, son 42 yıldır gönül rahatlığı içinde kullanmaktan son derece memnun ve mutlu olduğum mekanik telefonu ömrüm oldukça kullanmaya devam edeceğim. 
Son derece gelişmiş dijital telefonların genelde rağbet gördüğü günümüzde artık tarihi sayılacak evreye geldiğini 
düşündüğüm bu mekanik telefon beni hiç yanıltmadı, aldatmadı.Hiçbir zaman bana,“Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor…”demedi. İşte bu yüzden onu seviyorum ve kullanmaya devem ediyorum ve edeceğim dedi.
Dr. Osman Nuri Işık, 1945 yılında rahmetli Mustafa ve Hatice Işık çiftinin 5’kız 2’si erkek toplam yedi çocuğunun 5’cisi olarak Ünye’ye bağlı Kurna köyünde dünyaya geldi.
Kurna köyünde okul olmadığı için İlkokulu 2’ci sınıfa kadar Kelas bugünkü adıyla Çınarcık köyünde okudu. Kurna köyüne ilkokul yapılınca 3 ve 4’cü sınıfı Kurna köyünde 5’ci sınıfı Kaledere ilkokulunda tamamladı.
Orta öğretimini Ünye merkez orta okulunda tamamlayan Dr. Osman Nuri Işık’dı. Ünye’de lise olmadığı için Liseyi Giresun’da yatlı okudu. 1963 yılında Giresun lisesinden mezun olan Osman Nuri Işık aynı yıl İstanbul Tıp Fakültesini kazandı ve 1969 yılında Tıp fakültesinden mezun oldu. Hacettepe Dahiliye ihtisas sınavını kazandı. Kayıt yaptırmak için gittiğinde yoklama kaçağı olarak yazılması üzerine  okula gelen polis nezaretinde götürüldüğü şubeden asker alındı.

Aklımda ve fikrimde Cerrah paşaya girip kariyer yapmak vardı. Ama nasip değilmiş ki olmadı diyen Dr. Osman Nuri Işık, “Askerlik dönüşü 1975 yılında Ecz. Zerrin Işık hanımefendi ile evlendim ve aynı yıl eczane açarak memleketime ve insanlarıma hizmet etmeye karar verdim.

O gün, bu gün ve halen,bugün aramızda olmayan rahmetli annem ve babam gibi,büyüyüp okumama çok önemli katkıları olan başta ailem ve akrabalarım kapı komşularım olmak üzere,köyümün,memleketim Ünye ve bölge insanlarıma hizmet etmek gayesiyle Ünye de kalarak Işık Eczanesini açtık.
Eczanenin bulunduğu binanın üst katına muayenehaneyi kurarak eczane için aldığım 17 17 numaralı bu telefonu hem ofisimde hem de eczanemizde paralel değil, ortak olarak kullanmak suretiyle bu günlere geldik.
Ülkenin, Ünye’nin ve bütün insanlarımızın o günkü ekonomik koşullarıyla günümüz ekonomik koşulları arasında hala değişen bir şey yok.Ama üretmeden hazırı tüketmekte ve aşırı lüks takılmakta,özellikle dijital dünyada ülke ve insanlar olarak galiba üzerimize başka da bir millet de yok.!Belli ki bize seçtiklerimiz,balık tutmaktan ziyade sürekli temizlenmiş balıkları önümüze sürerek yemeyi öğretti.  
O günden bu güne nüfus artışının dışında ülkemizde olduğu gibi yaşadığımız memleketimiz Ünye’de ekonomide herhangi bir artış olmadı. Fakir halen fakir,  zengin yine zengin. Kendi adıma konuşmam gerektiği için herkes gibi benimde tasarruf etmek mecburiyetim var. Millet olarak hepimizin en büyük derdi ve tasası ekonomik sıkıntı. Bu yüzden tasarruf etmemiz gerektiğine inandığım için o gün bu gün ve halen aynı mekanik telefonu kullanmaktayım.
Benim şu ana kadar bu özel ve önemli bulduğum mekanik telefondan derdim ve sıkıntım olmadı. Bu yüzden de hiç bir zaman günümüzde çokları tarafından kullanılan teknoloji harikası olarak gündemdeki yerini koruyan dijital telefonlara ilgi duymadım.

Her aradığımda ve arandığımda rahatça konuştuğum ve konuşma imkanı bulduğum için son 42 yıldır gönül rahatlığı içinde kullanıyorum. Beni hiç yanıltmadı, aldatmadı. Hiçbir zaman bana“Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor.”demediği için, sağ oldukça kullanmaya devam edeceğim ” dedi. Haber/Ahmet Yenin